Büyüyen firmalar, ofis kapasitesinin yetersizliğinden dolayı yeni çalışma alanları aramaya başladı. Firmanın büyüyen bir ofis olarak ‘servis’ diye tanımladığı, daha çok sahada olan ekibine de yeni ofisinde yer açmak, bütün çalışanlarını tek bir ofiste toplamak talepleri üzerine fonksiyon şemaları oluşturuldu. Satış departmanlarının ayrı ayrı olduğunu ve telefondaki görüşmeleri sırasında birbirlerini duymamaları gerekiyordu. Açık ofis sistemi, çalışma düzenlerine uymadığı için mekanlar, cam bölme duvarlarla birbirinden ayrılmıştır. Ne istediklerini ve sevdiklerini bilen işverenlerimizle birlikte, endüstriyel tavanlı, canlı renklerden uzak, antrasit ve gri tonlar içeren maskülen tarzda bir tasarım yaratılmıştır.

​

Başlangıçta 500 m2’lik ofis alanını hedeflerken, yaptığımız analizler sonucunda bu metrajdaki alana sığamadıkları ortaya çıktı. Binanın çekirdek tasarımının tam bir katın 4/3’ünü kullanmaya uygun olmadığı, çizdiğimiz alternatif planlarda anlaşıldı. Sürekli artan bir hacimde fonksiyon şemasını nihai haline getirmek, zorlayıcı ve zaman alan bir süreçti. Her cepheden çok güneş alan bir ofis katı olması, zemin, duvar ve stor malzemelerinin seçimlerini etkilemiştir. İçerideki konforlu çalışma ortamını yakalamak, öncelikli bir tasarım kriteri olmuştur.

​

Ofise giriş alanının olduğu yerde bulunan binaya ait tesisat kolonu, resepsiyon alanını istediğim simetride tasarlamamın önünde bir engel oluşturmuştur. Mevcut durumdaki tesisat kolonunu giriş tasarımına katıp, asimetrik bir karşılama alanını birbirinden zıt etkideki malzemelerle ön plana çıkartma yoluna gittim. Deniz manzarasını içeriye alan bir lounge alanı yaratma fikri, karşılama alanının derinlik hissini güçlendirdi. Dar bir koridor özelliğindeki karşılama alanı, manzaraya bakış açısı ile genişletildi. İşverenin istek ve görüşlerini tasarım sürecine dahil etmeyi, konvansiyonel çalışma yöntemlerinden daha verimli buluyorum. Modern ve vizyoner bir yaklaşımla, projeyi doğru analiz ederek çalışma verimliliğini arttıran, yaşayan bir ofis yaratmayı hedefledim. ‘Design-built’ anlayışıyla tasarım ve taahhüdü birleştirerek işverenin fikrini dahil edebileceği, teknik ve tasarımsal alternatiflerden seçim yaparak, güvenle ilerlenen bir yapı kurdum. Bu projede hedefim, işverenin ve ofis çalışanlarının attığı her adımda kendini mutlu hissetmesi ve yeni ofis mekanının şirket kimliğini en iyi şekilde temsil etmesi oldu. Şirketin ithal ettiği parçalarla güçlenen gemiler, yatlar ve yelkenliler, denizin hırçın dalgalarıyla rahatlıkla başa çıkabilmesi temasını, ‘one-art one-design’ konseptinde mekân içine adapte etmeyi planladım. İçine projenin temel renk skalasını katarak, büyük ebatlı tablolara çizdiğim mimari eskizler, hareket, yaşam ve mücadele içeren ve dış dünyaya açılan birer kapı oldu.

​

Geçirgen bölücü duvarlarla çalışma alanlarında ferahlık ve gün ışığından daha fazla tasarruf edilmesine olanak sağlanmakta ve mekânda devamlılık yaratılabilmektedir. Toplantı odalarında ve çalışma alanlarında tavan akustik paneller kullanarak endüstriyel açık tavanda ses sönümlenmesi yaratılmıştır. Böylece sunum yapılan alanlarda dinleyenler sesi daha iyi algılamakta ve daha iyi odaklanabilmektedir. Baştan sona tüm süreci titizlikle ve zamanında yürüttüğümüz bu ofis projesi, 1000 m2 bütün bir katta planlanmıştır. “Shell & Core” diye tabir ettiğimiz kat holü bulunan bir plaza katında tüm detaylar en ince ayrıntısına kadar çözülüp, tasarıma, bina yönetiminden onay alınarak başlanmıştır. Plaza çalışma düzeninin sıkıcı ve monoton ruh halini, ahşap yüzeylerin sıcaklığıyla, tüm ambiyans ışıklandırmaları ile kıran, gün ışığının pozitif enerjisini içeriye taşıyan tasarım anlayışı benimsenmiştir.

Bu projede, iç mekân ışığı ve malzeme uyumu ile dengeli ve çalışan açısından ilham verici, motive edici bir atmosfer yaratılmıştır. Ayrıca şantiyede gün ışığında yapmış olduğum denizcilik temalı, tavan RAL kodu ile aynı olan akrilik boya ile yaptığım şirketin temasını tasvir eden tablolar, iç mekân tasarım ruhunu tamamlayıcı bir rol oynamıştır. İşverenin proje başlangıcında istediği, ‘Sales’ bölümleri arasında cam bölme duvarlar olduğu için ses izolasyonunun maksimum düzeyde olmasıydı. Cam bölme duvarların olduğu yerlerde yükseltilmiş döşeme altında ses bariyerleri ve kaliteli cam bölme duvar tipi kullanarak bu isteği yerine getirdik. İç mekânda iyi bir akustik ortam yaratıldı.